28 Haz Yeşil Pazarlamayla Markaların Sürdürülebilirlik Çalışmaları
İçinde bulunduğumuz Covid süreci ve değişen dünyanın kaynaklarının azalması sonucunda, gezegenimizi ve içindeki tüm canlıları korumamız gerektiğini bir kez daha anlamış bulunmaktayız. Küresel ısınma, Çevre Kirliği, Su ve Enerji kaynaklarının azalması hem bizlerin hem de gelecek nesillerin hayatları için büyük önem taşımaktadır. Markalara düşen görev çevreci ürünler üretip bu doğrultuda faaliyet göstermeleri en büyük sorumlulukları haline gelmiştir. Markaların büyüme stratejileri sürdürebilir olmalarına bağlıdır.
Yeşil pazarlama yani ekolojik pazarlamayla çevre dostu, sürdürülebilirliğe dayalı olarak tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini markaların kadraja almaları gerekmektedir. Çevreci tutum sergilerken ve bu vaadi yerine getiren markalar başarılı çalışmalara imza atacaklardır. Böylelikle reklam çalışmalarını entegre medya yaklaşımı oluşturarak tanıtmalarının önemini son dönemde yapılan işlere, yaratıcılık yarışmalarındaki çalışmalara, dünyanın içinde bulunduğu sürece ve tabi ki tüketicilerin satın alma davranışlarını belirleyen faktörlere bakarak anlayabiliriz. Markanın ürün ya da hizmetlerinin yer aldığı mecrayla ve marka mesajıyla doğru eşleşmesi gerekirken tüketicinin karşısında doğru yerde çıkması da büyük önem taşımaktadır. Sırayla markaların çevreci reklamlarına göz atalım.
Son dönemde Volkswagen, elektrikli aracının tanıtımında Açıkhavada havayı temizleyen reklam panosu çalışmasıyla Cannes Lions ödüllerinde Gold Lion kazanmıştır. Bu çalışma gibi geçtiğimiz dönemlerde Converse markası da City Forest kampanyası kapsamında Bangkok, Varşova, Belgrad, Sao Paulo ve Sidney’in de bulunduğu farklı şehirleri ziyaret ederek bu şehirlerin sokaklarındaki duvarları havadaki kiri absorbe eden fotokatalitik boyayla çalışmalar yapmıştı.
Avustralya’nın yüzde 100 yenilenebilir elektrikle çalışan ilk telekomünikasyon firması Climate Active girişiminden karbon nötr sertifikası bulunan felix mobile şirketi 1 milyon ağaç taahhüdü vermiş ve bu kampanyasına yaratıcı bir açıkhava reklam çalışmasıyla farkındalık uyandırmıştır. Havadaki karbondioksiti emen çevre dostu boyası ile ‘Bu reklam bir ağaçtır’ muralı yaptırmıştır.
Guggenheim Müzesi farklı bir yöntemle açık hava reklamlarında Pureti® Print adlı havayı temizleyen bir baskı teknolojisi kullanarak reklam kampanyaları aracılığıyla hava kirliliğine karşı çalışma yürütmüştür.
Coca-Cola’nın Filipinler’de Hava Kirliliğini Emen Bitkilerden Yapılmış Yeşil Reklam Panosu ile doğal yaşama katkıda bulunmak için 3.600 eski kola şişesini saksıya çevirerek bitkilerin yetişmesini sağlamıştır.
Reklam çalışmalarında üretim sürecinden çalışmanın bitimine kadar her aşamada çevre kirliliği, enerji tüketimi ve diğer kaynakların tüketimi bilinçli yapılmalı ve korumacı çalışmalar üstlenilmelidir. Böylelikle markanın çevreci pazarlamayı seçmesi hem doğaya hem de insana fayda sağlayacak, markaya olan güveni arttıracaktır. Tabi ki tüm bu çalışmalara bakıldığında geç kalınmış bir tedbir ve farkındalık çalışması olsa da sorumluluğu sadece markaya yüklememek gerekir. Üreticilerin yanı sıra tüketicilerin de gezegene karşı sorumlu olduğu unutulmamalıdır. Serinin diğer yazılarında yeşil pazarlama çalışmalarından örneklere, sürdürülebilirlik ve bunun markaya olan etkilerini ele almaya devam edeceğiz.
Kaynaklar;
https://www.thesun.co.uk/motors/13051551/volkswagens-electric-car-clever-ads-eat-pollution/
The mural that absorbs CO2: felix mobile puts its eco creds on display via Paper Moose
https://www.fastcompany.com/90523057/this-nasa-developed-tech-turns-billboards-into-air-purifiers
No Comments